Geçenlerde izlediğim bi belgesel kafamda aniden şimşeklerin çıkmasını sağladı. Bir dedektifin adım adım nasıl sonuca vardigini anlatan bir belgeseldi. Özeti ise şöyleydi ;
Genç ve güzel bir hatun yatmadan bir su bardağıni kırıp blenderdan iyice tuz haline gelene kadar inceltiyor. Ve her gece yaşlı, huysuz, bi o kadarda zengin kocasının yatakta yattığı tarafa çarşafin üzerine serpiyor.
Çok geçmeden kocası kalp krizinden oluyor. Öldügünün 2. Günü genç ve güzel kadın sevgilisiyle kalan mirasla bir tatile çıkıyor. Ölen zengin adamın kızı bu durumdan şüpheleniyor ve dedektifle anlaşıyor. Yapılan araştırmaların sonunda ölen zengin adamın kanında bol miktarda kristallesmis cam parçaları bulunuyor.. (Derimiz deki gözeneklerdende beğeninize bir çok bakteri vb şeyler çok rahat bir şekilde girebiliyor . Adamın vücudunda cam parçaları derisinden giriyor.) Vücudumuza dolaylı yollardan giren cam parçaları damarlarımızı tıklayıp kalbe ulaştığında kalıcı kalp hastalıklarının öncüsü olurmuş.
Yaptığım araştırmalara göre buzdolabı poşetleri , hani herseyi içine koyduğumuz ve güvenle sakladığımızı düşündüğümuz o poşetler cam kırıklarından geri dönüştürülerek yapılıyomuş.
Yani farkında olmadan nasılsa kendi sonumuzu hazırlıyoruz. Kendimizin çevremizdekilerin çocuklarımızın sağlığını nasıl da tehlikeye atıyoruz.
Bu konuda ne yapabilirim nasıl korurum çocuklarımı diye düşünürken tupperware nin Antarktika serisinin var olduğunu keşfettim. Buzluk için özel üretilen bu seri hem ürünlerimiz daha uzun korurken hemde sağlımiza hiç bir zararda yok .10 yıl garantili olan bu ürünleri ömür boyu güvenle kullanabiliyoruz.
Zararın neresinden dönersek kardir diye düşünerek artık ben evimde tupperware nin Antarktika serisinin kullanıyorum. Sizlerden gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder